İzmir Barosu, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü kapsamında Baro binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İzmir Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu üyesi Av. Tuğçe Güvercin okudu.
Av. Tuğçe Güvercin tarafından okunan açıklamada insan haklarına yönelik sistematik ihlallere ve trans bireylere karşı artan nefret suçlarına dikkat çekildi. Geçtiğimiz yılki açıklamalarına yönelik engellemelere atıfta bulunan Güvercin, mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, şu mesajı verdi: "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!"
"Trans+’lara Yönelik Hak İhlalleri Sistematik Hale Gelmiştir"
Konuşmasında trans bireylerin karşılaştığı hak ihlallerine detaylı şekilde yer veren Güvercin, İzmir'deki Bornova Sokak ve çevresinde trans kadınlara yönelik şiddet olaylarını hatırlatarak, bu tür saldırıların devletin yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını belirtti. Güvercin, trans bireylerin yalnızca fiziksel şiddetle değil, barınma, eğitim ve istihdam gibi temel haklarının ihlal edilmesiyle de sistematik bir ayrımcılıkla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
"Devlet Nefretin Öznesi Haline Getirmiştir"
Devletin trans bireylere yönelik nefret suçlarını engellemek bir yana, nefret politikalarını körüklediğini savunan Güvercin, şu ifadeleri kullandı:
"Translar, evlerinden, işlerinden, eğitim haklarından koparılmış ve toplum dışına itilmiştir. Sonrasında ise ayak uyduramamakla suçlanmış, nihayetinde yaşam hakları ellerinden alınmıştır."
"Avukatlık, Adalet Mücadelesinin Ön Cephesindedir"
Açıklamada, avukatlık mesleğinin toplumsal eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki kritik rolüne vurgu yapıldı. İzmir Barosunun trans bireylerin insan haklarını savunmaya devam edeceği belirtilerek, "Sessizlik zulme ortak olmaktır. Toplumsal eşitlik ve özgürlük, ancak herkesin hakkını savunma iradesiyle mümkün olabilir" denildi.
"Nefrete İnat, Yaşasın Hayat!"
Güvercin, açıklamanın sonunda mücadeleye olan kararlılıklarını yineleyerek şu çağrıyı yaptı:
"Transların insan haklarının eşit bir şekilde uygulanması için üzerimize düşeni yapacağız. Hem yerel hem merkezi yönetimlerde trans bireyler tüm temel hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde yararlanana kadar bu mücadele devam edecek. Nefrete inat, yaşasın hayat!"