İzmir Barosu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nün 35. yılında, çocukların temel haklarının hiçe sayıldığı olaylara dikkat çekmek için bir basın açıklaması düzenledi. İzmir Barosu önünde yapılan açıklamayı, Baro Çocuk Hakları Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Av. Bedriye Kurtuluş Türk yaptı. Türk, çocuk haklarının giderek artan bir şekilde ihlal edilmesinin yarattığı acı, utanç ve öfkeye vurgu yaptı.
Açıklama öncesinde konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz ise Çocukların haklarıyla ilgili birçok kez birçok açıklamada bulunduklarını ifade ederek “Ama geldiğimiz süreç ne yazık ki söylenen, anlatılan ve hayata geçirilmek istenen doğruların aksine, çocukların kıymetsizleştirildiği, eğitimden uzaklaştırıldığı ve çocuğun mutlak haklarının savunulduğu bir süreci bize getirmedi.” dedi.
“Çocukların Yaşam Hakkı Ellerinden Alınıyor”
Av. Bedriye Kurtuluş Türk, Leyla, Sıla, Narin ve Şirin gibi birçok çocuğun yaşam haklarının ellerinden alındığını belirterek, çocuk haklarının korunması yerine ataerkil ve kutsal aile politikalarının önceliklendirildiğini söyledi. Bu durumun, çocukların ciddi tehlikelere maruz kalmasına neden olduğunu ifade eden Türk, yaşanan trajedilere örnek olarak Selçuk’taki baraka yangınında hayatını kaybeden, en küçüğü bir yaşında olan beş çocuğu hatırlattı.
Çocuk İşçiliği ve Ekonomik Sömürüye Tepki
Türk, çocukların MESEM gibi sistemlerde çalıştırılarak ekonomik sömürüye uğratıldığını ve iş cinayetleriyle yaşamlarını kaybettiklerini vurguladı. Çocuk ölümlerinin “doğal” olmadığını belirten Türk, bu kayıpların önlenebilir olduğunu ve devletin çocukların yaşam hakkını koruma sorumluluğunu hatırlattı.
Eğitimden Kopan Çocuklar ve Derinleşen Yoksulluk
Açıklamada, 4+4+4 eğitim sistemi ve taşımalı eğitim uygulamalarındaki sorunlar nedeniyle milyonlarca çocuğun eğitimden uzaklaştığı belirtildi. Ayrıca, ülkedeki çocukların dörtte birinin okula aç gittiği, bu durumun fiziksel ve bilişsel gelişimlerini olumsuz etkilediği, bodurluk ve obezite oranlarının arttığı vurgulandı.
Türk, çocukların sağlıklı beslenmesi ve temiz suya erişimi için ayrılması gereken kaynakların, cemaat ve tarikatlara aktarıldığını ifade ederek, bu durumun kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Laik ve Bilimsel Eğitim Vurgusu
Av. Bedriye Kurtuluş Türk, çocukların laik, bilimsel ve çağdaş eğitim haklarının ÇEDES gibi projelerle gasp edildiğini belirtti. Çocukların her türlü istismardan korunması için Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzarote Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların gerekliliklerinin yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Mücadelemiz Sürecek”
İzmir Barosu’nun açıklaması, çocukların hakları için verilen mücadelenin devam edeceği vurgusuyla son buldu. Türk, “İzmir Barosu olarak çocukların yaşam, eğitim, sağlık, eşitlik ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam hakkını savunmaya, bu hakların korunması için açılan davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.