BASINA VE KAMUOYUNA
Son günlerde basına yansıyan, Niğde’de bir rehabilitasyon merkezinde engelli çocuklara yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları, toplum vicdanını derinden sarsmış ve insan hakları açısından kabul edilemez bir durumu gözler önüne sermiştir.
Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme'nin 15. maddesi, "Hiç kimse işkence veya zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye ya da cezaya maruz kalmamalıdır" ilkesini ve engellilerin bu tür kötü muamelelerden diğer bireylerle eşit koşullarda korunması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, bu sözleşmenin 16. maddesi, engellilerin hem ev içinde hem de ev dışında sömürüye, şiddete ve istismara karşı korunmasını öngörmekte ve Taraf Devletlerin bu amaçla kapsamlı yasal, idari ve sosyal tedbirler almasını şart koşmaktadır.
Bu bağlamda, engelli bireylere yönelik her türlü kötü muamele ve ihmal yalnızca bireysel bir suç değil, aynı zamanda insan hakları ve hukuk devleti ilkelerine ağır bir saldırıdır.
Başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca:
Engelli bireylerin ayrımcılığa uğramaksızın insan onuruna uygun bir yaşam sürdürmeleri,
Şiddet, istismar ve kötü muameleye karşı etkin bir şekilde korunmaları,
Rehabilitasyon süreçlerinde sağlık ve öz saygının gözetilmesi temel birer yükümlülüktür.
Bu kapsamda, sözleşmenin 17. maddesinde belirtildiği üzere, engelli bireylerin beden ve ruh bütünlüğüne diğer bireylerle eşit şekilde saygı duyulması hakkı ihlal edilemez.
Barolar olarak, bu vahim olayın tüm yönleriyle aydınlatılması, sorumluların hukuk önünde hesap vermesi ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini ifade ediyoruz.
Engellilere karşı sömürü, şiddet ve istismar vakalarının tespiti, soruşturulması ve kovuşturulması için çocuk ve kadın merkezli politikaların uygulanması gerekmektedir.
Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için tüm yetkilileri derhal harekete geçmeye davet ediyor, engelli bireylerin haklarına toplum olarak sahip çıkmamız gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Biz aşağıda imzası olan Barolar olarak; Hukukun üstünlüğü ve insan haklarının korunması konusunda kararlılıkla mücadele edeceğimizi ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Adana Barosu
Adıyaman Barosu
Afyonkarahisar Barosu
Ağrı Barosu
Aksaray Barosu
Amasya Barosu
Ankara Barosu
Antalya Barosu
Ardahan Barosu
Artvin Barosu
Aydın Barosu
Balıkesir Barosu
Bartın Barosu
Batman Barosu
Bayburt Barosu
Bilecik Barosu
Bingöl Barosu
Bitlis Barosu
Bolu Barosu
Burdur Barosu
Bursa Barosu
Çanakkale Barosu
Çankırı Barosu
Çorum Barosu
Denizli Barosu
Diyarbakır Barosu
Düzce Barosu
Edirne Barosu
Elazığ Barosu
Erzincan Barosu
Erzurum Barosu
Eskişehir Barosu
Gaziantep Barosu
Giresun Barosu
Gümüşhane Barosu
Hakkari Barosu
Hatay Barosu
Iğdır Barosu
Isparta Barosu
İstanbul Barosu
İzmir Barosu
Kahramanmaraş Barosu
Karabük Barosu
Karaman Barosu
Kars Barosu
Kastamonu Barosu
Kayseri Barosu
Kırıkkale Barosu
Kırklareli Barosu
Kırşehir Barosu
Kilis Barosu
Kocaeli Barosu
Konya Barosu
Kütahya Barosu
Malatya Barosu
Manisa Barosu
Mardin Barosu
Mersin Barosu
Muğla Barosu
Muş Barosu
Nevşehir Barosu
Niğde Barosu
Ordu Barosu
Osmaniye Barosu
Rize Barosu
Sakarya Barosu
Samsun Barosu
Siirt Barosu
Sinop Barosu
Sivas Barosu
Şırnak Barosu
Şanlıurfa Barosu
Tekirdağ Barosu
Tokat Barosu
Trabzon Barosu
Tunceli Barosu
Uşak Barosu
Yalova Barosu
Yozgat Barosu
Van Barosu
Zonguldak Barosu