HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Meslektaşımıza ve Yurttaşlara Yapılan Saldırılara İlişkin Suç Duyurusu Yapıldı

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

18:12 . 14 Temmuz 2025

İzmir Barosu tarafından, geçtiğimiz günlerde müvekkiline ve müvekkilinin yaşadığı mahallede yaşayan yurttaşlara yönelik polisin kötü muamelesine müdahale ederek, yapılanların hukuksuz olduğunu ifade ettiği ve görüntü aldığı için kolluk tarafından darp edilen meslektaşımız Av. Beliz Han’ın da katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirilerek suç duyurusunda bulunuldu.

 

İzmir Adliyesi önünde yapılan açıklamada yaşananları anlatan Av. Beliz Han şunları söyledi: “Polis, yaptıklarının işkence olduğunu söyleyip yurttaşlara uygulanan şiddeti görüntülemeye başladığımda copla telefonuma vurdu. Telefonumun kamerasını kırdı. Sonra copla göğsüme vurmaya başladı. Avukat olduğumu belirtip, sadece ‘şüphelilere vurmayın, öldüreceksiniz’ beyanım üzerine sinkaflı birkaç sözle beni ittirdi. Tüm olayın görüntüleri elimizde, bugün suç duyurusunda bulunacağız. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının toplumdaki cezasızlık algısının ortadan kaldırılması anlamında büyük bir adım olarak etkin bir soruşturma yürütmesini kendi adıma diliyorum.”

 

İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz ise olayın ilk anlarından itibaren meslektaşımız Av. Beliz Han ile iletişim halinde bulunduğunu ifade ederek iki Yönetim Kurulu üyesi ve Avukat Hakları Merkezi’nde görev yapan bir meslektaşımızın da hem meslektaşımıza yardımcı olmak hem de darp nedeniyle rapor almasını temin etmek üzere yanında olduğunu dile getirdi.

 

“O kadar olumsuz koşullarda görev yapıyoruz ki, bir polis memuruna yaptığının suç olduğunu, yaptığının işkence olduğunu, kötü muamele olduğunu hatırlatan bir avukata aynı şiddeti uygulamaktan çekinmeyen bir anlayıştan bahsediyoruz. Bunun sebebi çok açık. Cezasızlık politikasının bugün avukatları ve vatandaşları getirdiği yer burası. İşkence, kötü muamele, darp, hakaret. Her türlü şiddeti bu ülkede yaşıyorsunuz.” diyen Av. Sefa Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası olan bir ülke olduğunu ama anayasal bir ülke olmadığını söyledi. Yılmaz, demokratik bir sosyal hukuk devleti ilkesinden uzaklaşıldığını, sokakların değil, adliyelerin içinde polislerin dolaştığı bir polis devleti haline gelindiğini belirtti.

 

Yılmaz, “Valilik açıklama yaptı. Diyor ki '22.00 civarlarında şüpheli gözaltına alındıktan sonra polis aracına saldırıldı.’ Aslında bizim basın açıklamamızı doğruluyor. Diyorlar ki, ‘Böyle bir olay meydana geldi. Biz bu işkenceyi, kötü muameleyi yaptık. Ama polis aracına saldırdıkları için yaptık.’ Oysa polis aracına bir saldırı falan yok. Polis aracına yine bir polisin saldırdığı video kayıtlarında belli. Camını kimin kırdığı belli. Bu görüntüler bizde var. Bunları savcılığa da teslim edeceğiz.” dedi.

 

Ülkemizde son on beş yılda beş yüzden fazla avukatın katledildiğini, binleri geçen sayıda avukatın da yaralandığını dile getiren Av. Sefa Yılmaz, “Avukatlara yönelik şiddetin temeli, bu ülkede hukukun üstünlüğünden, demokrasiden, insan haklarından, temel hak ve özgürlüklerden uzaklaşan, avukatlık mesleğini, baroları, savunma mesleğini itibarsızlaştırmak için sistematik olarak çalışan muktedirin kendisidir. Adliyelerde, duruşma salonlarında, karakollarda ya da sokaklarda avukat istemeyen, savunma mesleğinin görevini yapmasını istemeyen bir anlayış bu. İşte bizim bütün mücadelemiz bununla. Bu mücadeleyi sadece avukatlar için değil, bütün yurttaşlarımız için veriyoruz.” ifadelerini kullandı. Şiddetin olduğu her yerde hukukçuların mutlaka muhalif olmak zorunda olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bizler bu şiddete direnmek zorundayız. Çünkü demokratik, laik bir sosyal hukuk devletinin en temel öznesi hukukun üstünlüğüdür. Hukukun üstünlüğünün olduğu yerde polis devleti yoktur. Bugün biz polis devletini yaşıyoruz. Polis devletinin egemen olduğu yerde demokrasiden bahsedilmez açıkça faşizmden bahsedilir. Özgürlüğümüzü istiyoruz, barış içerisinde bir arada yaşayacağımız bir İzmir, bir Türkiye, bir dünya istiyoruz. Biz hukukun üstün olduğu bir yaşam, kardeşçe özgürce bir yaşam istiyoruz.” dedi.