Baro Başkanımız Av. Sefa Yılmaz ve Genel Sekreterimiz Av. Zöhre Dalkıran’ın görevleri sebebiyle tehdit, ısrarlı takip, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçları nedeniyle katılan olarak İzmir 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmasında verilen kararlar; ‘avukatsız bir yargı, avukatsız bir adliye’ uygulamasının, somutlaşmış hali olarak tarihteki yerini almıştır.
Baro yöneticilerine karşı işlenen suçlardan dolayı İzmir Barosu ve Türkiye Barolar Birliğinin davaya katılma talepleri reddedilmiştir. Mahkeme, yöneticilerine karşı görevleri nedeniyle işlenen suçlardan dolayı İzmir Barosu ve TBB’nin suçtan zarar görmeyeceğine hükmederek hukuku ayaklar altına almıştır.
Sanığın Baro Başkanı ve Genel Sekreterimizi tehdit etmesi üzerine açılan ilk soruşturma dosyası kapsamında adli kontrolle serbest bırakılmasının hemen ardından bu karardan cesaret alarak ve cezasızlık politikasına güvenerek yeniden tehditte bulunması, eylemlerindeki ısrar ve kararlılığı göstermesi ve benzer tutumları duruşma esnasında da sürdürmesine rağmen mahkeme sanığı tahliye etmiştir. Sadece İzmir Barosu yöneticileri değil ülkenin her yanındaki avukatların cezasızlık politikasından alınan cesaretle şiddete uğramasına ve tehdit edilmesine yol açacak bir karar olmuştur. Mevcut olaydakinden çok daha hafif bir eylemin hakim veya savcıya karşı gerçekleştirilmesi durumunda uygulanacak tedbirler ile davanın tarafı avukat olduğunda gösterilen tavır arasındaki fark bu ülkenin yüzkarasıdır.
Son olarak Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesi “görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır” hükmü amirdir. Sanığın gerek soruşturma gerekse duruşma esnasında eylemlerini katılanlara avukatlık görevleri sebebiyle işlediği yönündeki açık ikrarına ve meslektaşlarımızın bu nedenle dosyanın görevsizlik kararı verilere ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etmesine rağmen görevsizlik kararı verilmeyerek açık kanun hükmüne aykırı karar tesis edilmesi yargının taraflılığını ve avukatlık düşmanı politikaların yargıdaki tezahürünü bir kez daha göstermiştir.
İzmir Barosu avukatları hiçbir zorbalığa, tehdide, mafyacılığa pabuç bırakmayacak; bunları cesaretlendiren kararlara ve politikalara karşı tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecektir.
Duruşmada İzmir Barosunu yalnız bırakmayan yüzlerce meslektaşımıza teşekkür eder, mücadelemiz kararlılıkla süreceğini bir kez daha belirtiriz.