İzmir Barosu, Buca Kırıklar Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde süren açlık grevlerine ilişkin olarak İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, cezaevi koşullarının insan haklarına aykırı olduğu ve bu nedenle süresiz açlık grevinde olan iki mahpusun kritik aşamaya geldiği belirtildi.
Basın açıklaması öncesinde konuşan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Emre Öktem, cezaevlerinde yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, “Açlık grevleri içeriden duyulmayan sesin dışarıda yankılanması adına yapılan en riskli ve en ağır eylem biçimidir. İzmir Barosu olarak bu sesi görmezden gelmemiz mümkün değildir” dedi. Cezaevlerinin insan haklarına uygun hale getirilmesi için yürütülen mücadelenin süreceğini belirten Öktem, “Cezaevlerinin birer işkence evine dönüştürülmelerine izin vermeyeceğiz.” dedi.
Basın açıklamasını İzmir Barosu adına Cezaevi Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ceren Şen Tosun okudu. Açıklamada, Kırıklar Cezaevi’nde yapılan gözlemler sonucunda ciddi hak ihlallerinin tespit edildiği ifade edildi. Cezaevinde havalandırma koşullarının yetersiz olduğu, mahpusların güneş dahi göremediği ve özellikle yüksek güvenlikli cezaevlerine hukuka aykırı sevklerin yapıldığı belirtildi.
Açıklamada daha önce farklı bir cezaevinde bulunan ve kendi istekleri dışında Kırıklar’a sevk edilen Mulla Zincir ve Sercan Ahmet Arslan’ın, koşulları protesto etmek amacıyla süresiz açlık grevine başladıkları ifade edildi. Mulla Zincir’in 169, Ahmet Arslan ise 202 gündür grevde olduğu, ciddi kilo kaybı yaşadığı ve sağlık durumunun kritik olduğu belirtilen açıklamada mahpusların yaşadığı sağlık sorunlarının hayati risk taşıdığı vurgulandı.
İzmir Barosunun cezaevlerinde herhangi bir ölüm yaşanmaması, infaz şartlarının usul ve yasaya uygun yürütülmesi ve tespit edilen sorunların düzeltilmesi için gerekli kurum ve kuruluşlara başvuruların yapıldığını ifade edilen açıklamada Yüksek Güvenlikli Cezaevlerinin kapatılması, Yüksek Güvenlikli Cezaevlerinde tutulma şartı taşımayan mahpusların kapalı cezaevlerine alınması, şartlarının usul ve yasaya uygun hale getirilmesi gibi en temel taleplerin karşılanması gerektiği açıktır. Bu başvuruların sonuç vermesi, tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde açlık grevinde hayatlarını kaybetmemeleri için hem sivil toplumun hem de yetkili/görevli kurum ve kuruluşların harekete geçmesi gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerine yer verildi.
AÇIKLAMANIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ