İzmir Barosu, Kırıklar Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin kapsamlı bir değerlendirmeyi kamuoyuyla paylaştı. Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz ve Cezaevlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ceren Şen Tosun’un katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, cezaevlerinde süregelen sorunlara dikkat çekildi.
Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz, yaptığı açıklamada yalnızca Kırıklar Cezaevi değil, Menemen T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerinin de göz ardı edilemeyecek bir boyuta ulaştığını vurguladı. Yılmaz, özellikle uzun süredir açlık grevinde bulunan mahpuslar üzerinden cezaevlerindeki ağır tecrit uygulamalarına dikkat çekti.
“Kırıklar’da Mulla Zincir’in 151, Sercan Ahmet Arslan’ın ise 172 gündür süren açlık grevleri var. Ramazan Bayramı öncesinde cezaevlerinden sorumlu başsavcı vekiliyle bir görüşme gerçekleştirdik. Ağır tecrit uygulamalarını ve hak ihlallerini gündeme getirdik,” diyen Yılmaz, Baro olarak yalnızca bireysel şiddet vakalarını değil, mahpusların temel ihtiyaçlarının karşılanmamasını ve barınma koşullarının yetersizliğini de birer hak ihlali olarak gördüklerini vurguladı.
Baro’nun Menemen T Tipi Cezaevi ile ilgili olarak yaptığı başvurular ve görüşmeler sonucunda, işkence iddialarına ilişkin idari soruşturma başlatıldığı bilgisini aldıklarını belirten Yılmaz, sürecin şeffaf ilerlemesini beklediklerini ifade etti.
“Soruşturma hangi aşamada, henüz bilmiyoruz. Ancak sonuç olumsuz olur ve ihlallerin varlığı kabul edilirse, cezai soruşturmanın da başlatılacağı tarafımıza sözlü olarak bildirildi. Taleplerimizin bir kısmı yerine getirilmiş olsa da hâlâ karşılanmayanlar var. Bu konuda üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz,” dedi.
Tedaviye Erişim ve Sağlık Hakkının Engellenmesi
Raporda, mahpusların sağlık hakkına erişimde yaşadığı sıkıntılar detaylı şekilde aktarıldı. Hastane sevklerinin geciktirildiği, bazı mahpusların randevularına götürülmediği ve tedavi süreçlerinin keyfî biçimde engellendiği belirtilirken; hastaneye sevkin 8-9 ayı bulduğu, götürülme sırasında çift kelepçe zorlaması nedeniyle mağduriyet yaşandığı tespiti yer aldı.
Görüş Hakları Sınırlı, Aile İlişkileri Zedeleniyor
Mahpusların açık ve kapalı görüş haklarının çeşitli gerekçelerle sınırlandırıldığı, görüş süresinin azaltıldığı ve görüşlerin keyfî olarak sonlandırıldığı ifade edildi. Ayrıca bazı siyasi mahpusların ailelerinden uzak illerdeki cezaevlerine nakledildiği, bu durumun mahpusların yalnızlaştırılmasına yol açtığı kaydedildi.
Kitap Sınırlandırması ve Yayınlara Erişim Sorunu
Kitap, dergi ve mektuplara erişimin ciddi biçimde sınırlandığı; dış dünyayla iletişimin zayıflatıldığı ifade edildi.
Yetkililere Çağrı
Basın açıklamasında konuşan Av. Ceren Şen Tosun, “Ceza infaz kurumları, mahpusların temel hak ve özgürlüklerini korumakla yükümlüdür. Ceza, özgürlükten yoksun bırakılmayı aşan bir cezalandırma aracına dönüşmemelidir,” dedi. Tosun, İzmir Barosu’nun cezaevlerindeki hak ihlallerini yakından izlemeye devam edeceğini ve tespit edilen her türlü hak ihlaline karşı hukuki girişimlerde bulunulacağını belirtti.
RAPORU OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ