“Avukatlar, Demokrasinin ve Hukukun Teminatıdır”
5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla İzmir Barosu tarafından İzmir Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı, İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz kamuoyuyla paylaştı. Hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına vurgu yapılan açıklamada, hukukun ve demokrasinin ciddi şekilde zedelendiği, yargı bağımsızlığının ortadan kalktığı ve avukatlık mesleğinin büyük baskılar altında icra edilmeye çalışıldığı belirtildi. Av. Sefa Yılmaz, “Avukatlık mesleğini, korku ikliminin hâkim olduğu, hak aramanın suç sayıldığı bir ortamda yürütüyoruz.” dedi.
Yargı kararlarının tanınmadığı ve anayasal hakların ihlal edildiği vurgulanan açıklamada; milletvekili ve avukat S. Can Atalay’ın, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen cezaevinde tutulması, İstanbul Barosu yönetimine açılan dava, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Fırat Epözdemir’in yıllar önce kapatılmış bir soruşturma nedeniyle hukuksuzca cezaevine konulması gibi örnekler, hukuk devleti ilkesinin ihlal edildiğinin açık göstergeleri olarak sunuldu.
Av. Sefa Yılmaz, avukatlık mesleğinin yalnızca hukuki bir görev değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk taşıdığını vurgulayarak, “Her türlü baskıya rağmen mesleğimizi onurla sürdürüyor; halkımızı ve meslektaşlarımızı bu karanlık ortamda yalnız bırakmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, İzmir Barosu’nun son dönemde yaşanan protestolarda gösterdiği dayanışma ve mücadele ruhuna da dikkat çekilerek, İzmir Barosu üyesi meslektaşların demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılıklarıyla tüm Türkiye’ye örnek olduğu ifade edildi.
“ Gerçek Avukatlar Günü’nü Özgürlükle Kutlayacağız”
Basın açıklamasının sonunda Başkan Yılmaz, “5 Nisan Avukatlar Günü’nü gerçekten kutlayacağımız özgürlük ve demokrasi dolu günlerin geleceğine olan inancımız tam. O güne kadar da susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Statü Yok, Güvence Yok, Ücret Yok!”
Baro Başkanımız Av. Sefa Yılmaz’ın ardından konuşan Stj. Av. Sıla Çelik ise, stajyer avukatların sistematik olarak ücretsiz ve güvencesiz çalıştırıldığını; işçi avukatların ise düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları altında mesleklerini sürdürmeye çalıştığını vurguladı.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın (HMGS) fırsat eşitliğini zedelediği ifade edilen açıklamada, “Stajyer avukatlar bu mesleğin geleceği değil, bugünkü yükünü taşıyan omurgasıdır. Statümüz, güvencemiz, ücretimiz yok. Ama sesimiz var ve artık susmuyoruz.” denildi. Ayrıca, stajyer avukatlara yasal statü tanınması, asgari ücret güvencesi getirilmesi, hukuk fakültelerinde nitelikli eğitim sağlanması ve baroların genç hukukçulara daha fazla söz hakkı vermesi yönündeki somut talepler sıralandı.
Açıklama, “Belki genciz ama susturulamayacak kadar çoğuz.” sözleriyle sona erdi.