5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla İzmir Barosuna kayıtlı stajyer avukatlar, staj süresince yaşadıkları sorunlara ilişkin bir açıklama yaptılar.
Stj.Av. İrem Revşen Yıldız tarafından okunan açıklama şöyle:
Öncelikle ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilin etkilendiği on binlerce insanımızın ve 119 meslektaşımızın hayatını kaybettiği deprem hepimizi derinden etkilemiştir. İzmir Barosu Stajyer Avukatlar Komisyonu olarak yaralarımızı sarmak adına üzerimize düşen her şeyi yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, depremden etkilenen tüm meslektaş ve vatandaşlarımıza tekrardan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Ne yazık ki depremde etkilenen meslek gruplarından birisi olan stajyer avukatların çoğu staj yapacak yer bile bulamamaktadır. Israrla talep ettiğimiz stajyer avukatlara asgari ücretten az olmamak üzere verilmesi gereken ücret verilmiş olsaydı bu mağduriyetler bir nebze olsun stajyer avukatlar açısından giderilebilirdi.
Ülkemizde adalete en çok ihtiyaç duyulan bu zamanda; mağdurun yanında olan avukatların, yargının diğer unsurlarından olan hâkim ve savcılardan geride tutulması kabul edilemez. Aynı fakültelerde okumuş, aynı sıralardan ve sınavlardan geçtiğimiz okul arkadaşlarımızla eşit hak ve ücret talep ediyoruz. Onlar staj süreleri boyunca asgari ücretin üzerinde maaş alırken avukat stajyerleri için maddi bir düzenleme bile yoktur. Bunun yanında 2022 yılında yürürlüğe giren 7420 Sayılı Kanun’la ‘’Tıp fakültelerinin 5. yılını tamamlayıp 6. yılına geçen öğrencileri ile diş hekimliği fakültelerinin 4. yılını tamamlayıp 5. yılına geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde aylık ücret ödenecek. Doktorluk kadar kutsal bir meslek olan avukatlık mesleğini icra etmek için staj yapan biz stj.av.larında ücret alması gerekmektedir. Bu durumun avukat adaylarının şahsi sorunları gibi değerlendirilmesi ve göz ardı edilmesi, ileri vadede Türk yargı sistemi için telafisi mümkün olmayan daha büyük sorunlar ortaya çıkaracaktır. Unutulmamalıdır ki “Avukat” Yargı’nın kurucu saç ayağıdır!!!
İktidarın ücret konusunda çözüm olarak bize sunmuş olduğu staj yaparken çalışma olanağı sağlayan ‘’naylon staj’’ meslek etiği ve iş ahlakına tamamen ters düşmektedir. Öyle ki stajeyer avukatlar bırakın adliye stajını, avukat yanındaki stajında dahi sigortalı olarak çalışamamaktadır. Stajyer avukatların, staj yaptığı avukat yanında sigortalı olarak çalışmasına, engel bir durum olmamasına karşın çoğu stajyer sanki böyle bir zorunluluk varmışçasına ikinci 6 aylık döneminde sigortasız olarak çalıştırılmaktadır. Naylon staj düzenlemesiyle stajyer avukatların sigortalı olarak çalışmasının önündeki engel kalkmış olsa da stajyer avukatların sigortalı olarak çalıştırılmaları zorunluluk haline getirilmemiştir. Bu bağlamda sorunun çözümü için sigortalılığı zorunlu kılan kanuni düzenleme gerekmektedir. Aksi durum, savunmanın muktedir tarafından etkisiz kılınmasından başka bir yenilik getirmemektedir.
Bahsettiğimiz sorunların temel sebeplerinden birisi de mevcut siyasi iktidarın tamamen ekonomik saiklerle ülkemizin her yanında niteliği düşük hukuk fakülteleri açmasıdır. Zira ülkemizde gitgide artan hukuk fakültesi sayısı günümüz itibariyle 91’e ulaşmıştır. Stajyer avukatın duruşma izleyebilmesi, rahatlıkla dosya üzerinde çalışabilmesi için yeterli fiziki koşullar sağlanmamaktadır. Böylelikle, adliye iş ve işlemlerinin işleyiş süreçlerini göremeyen çoğu stajyer avukat, belki de ilk kez avukat olduğunda ilgili işlemleri gerçekleştirmeye çalıştığından avukatlık mesleğini icra ederken zorlanmakta, mesleği yapamayacağı endişesine kapılmaktadır. Her şeye rağmen adliye stajında bir şeyler öğrenmeye çalışan stajyer avukatların, bilinçsiz birtakım hakim/savcı ve kalem müdürlerinin sarf ettiği sözler sebebiyle direnci kırılmaktadır. Zira, hakim/savcı ve kalem müdürleri stajyer avukatların bu süreci verimli geçirmeleri için hiçbir şekilde kolaylaştırıcı ve teşvik edici davranmadığı gibi, aksine stajyer avukatların değersiz ve gereksiz hissetmelerini sağlayacak bir takım ifadelerle stajyer avukatları meslekten ve çalışma hayatından yıldırmaktadır. Sadece duruşma izlemek dahi stajyerlere hukuk davalarının işleyişini ve yargılama usullerini öğrenme fırsatı sağlayacakken Stajımız “Cuma Gel İMZA At” dönemi ve herhangi bir ücrete tabii olmadan emeğimizin sömürüldüğü bir dönem olmak üzere hiçbir işlevselliği olmayan bir süreç haline getirilmiştir.
Yasal stajın ikinci 6. ayında ise stajyer avukatlara, meslekle ve mesleki eğitimle hiç alakası olmayan angarya işler yaptırılmaktadır. Örneğin stajyer avukat, avukatın şahsi işlerinden tutun ofisin temizliğine kadar sorumlu tutulmaktadır. Bu bakımdan belirtmek isteriz ki; Anayasa’nın 18. maddesi tarafından güvence altına alınan “Angarya Yasağı”nın stajyer avukatlar nezdinde herhangi bir karşılığı yoktur! Ne yazık ki günümüz ekonomik koşullarında, bu şartlarda çalıştırılan ve geçinmeye çalışan avukat ve stajyer avukatlar hayatlarına son vermektedirler. Avukat ve stajyer avukat ölümleri, iktidarın yersiz ve yanlış politikaları yüzünden gün geçtikçe artmaktadır. Bu ölümler daha da artmadan önlenmelidir.
Son olarak tüm bu sorunların Önlenmesi için,
Her stajyer avukata staj yaptığı süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmelidir.
Hâkim ve savcı stajyerlerine verilen özlük hakları avukat stajyerlerine de verilmelidir.
İnsan ve meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır.
Eğitimin kalitesi arttırılmalı, daha fazla hukuk fakültesi açılmamalıdır.
Bugünün iktidarı ve yarının iktidarına talip olan her aday şunu bilmelidir ki; bu düzen değişene kadar hak arama mücadelemiz ASLA BİTMEYECEK, ARTARAK DEVAM EDECEKTİR!