Ankara'da bulunan Şah-ı Merdan Cemevi, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği, Tuzluçayır Demokratik Alevi Derneği, Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği ve Batıkent Serçeşme Cemevi’ne saldırıda bulunulmuştur. Söz konusu saldırıda bir kadın dernek çalışanı bıçakla yaralanmış, bir başka yurttaşımız ise ibadet için bulunduğu cemevinde başından darbe alarak hastaneye kaldırılmıştır.
Ankara Emniyet Müdürlüğü olayla ilgili olarak yaptığı açıklamada "yapılan çalışmalar neticesinde, her üç olayı da A.O.K. isimli şahsın gerçekleştirdiği tespit edilmiş, şüpheli kısa sürede yakalanarak gözaltına alınmıştır" açıklamasını yapmıştır.
Alevi yurttaşlarımız için yılın en önemli günlerinden olan Muharrem ayının ilk günü gerçekleştirilen saldırı açık bir provokasyon girişimidir. Türkiye toplumunun aydınlık yüzü olan Alevi toplumu üzerinden uyandırılmaya çalışılan toplumsal infial halini Maraş'tan, Çorum' dan, Malatya'dan, Sivas'tan hatırlıyoruz. Açıkça ifade etmek isteriz ki her türlü ayrımcı uygulamaya karşın eşit yurttaşlık talebinden asla ödün vermeyen, barışçıl yapısıyla laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük destekçisi olan Alevi yurttaşlarımıza yönelik söz konusu organize saldırıların sorumluları bu saldırıları fiilen işleyen kişiler kadar onlara göz yuman ve sırtını sıvazlayıp cesaretlendiren siyasiler ve kamu görevlileridir.
Meydanlarda Alevileri yuhalatan, tüm haklı taleplere karşın Cemevlerine yönelik eşit muamele isteklerini yok sayan, Sivas davasının zamanaşımına uğramasını "hayırlı olsun" diyerek karşılayan söz konusu zihniyet, yıllardır kullandığı dil ve sürdürdüğü siyaset ile dün yaşanan saldırıların zeminini hazırlamıştır. Dolayısıyla saldırıyı yapanlar kadar bu saldırılara yol gösterenler de olayın asli sorumlusudurlar.
Dün yaşanan elim olaylardan sonra tüm toplumumuzu itidalli olmaya, adli makamları saldırıyı yapan kişi veya kişilerle beraber bu saldırının arkasında bulunan tüm unsurları ortaya çıkarmaya, iktidarı ise geçmişten bugüne Alevi toplumuna yönelik sürdürdüğü ayrımcı siyaseti bir an evvel terk ederek bu toprakların yüz akı olan Alevilerin başta din ve ibadet özgürlüğü olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerini derhal güvence altına almaya davet ediyor; söz konusu alçakça saldırıdan ötürü zarar gören yurttaşlarımız başta olmak üzere tüm Alevi toplumuna en içten geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
İzmir Barosu Başkanlığı