HUKUK ve SİNEMA
Yaşamın her alanını düzenleyen hukuk ile yaşamı ve dünyayı yorumlayan ve renkli dünyası içinde bizlere sunan sinemanın yolları İzmir Barosunda kesişiyor… Avukatlık Kanunu’nun öngördüğü meslek içi eğitimin bir parçası olarak Baromuzun, SineBaro adıyla düzenlediği etkinliklerle hukuk, avukatlık mesleği , haklar ve özgürlükleri sinema filmlerinde izleyeceğiz, irdeleyeceğiz ve tartışacağız . Tüm meslektaşlarımızı 19.08.2019 saat 21.00'da Baro binamız çatı katında İzmir Barosu Sinema grubu ve Meslek içi eğitim grubunun ortak çalışmasında; SineBaro çalışmamıza bekliyoruz.
FİLM HAKKINDA
KUKUSHKA ( 2002)
Öyle bir film düşünün ki, filmin neredeyse tamamı üç kahraman arasında geçsin. Ve bu üç kahraman üç ayrı dil konuşsun Birbirlerinin dillerinden tek kelime olsun anlamasınlar. Bu diller. Fince-Rusça ve Laponca (Sami Dili) . Buna rağmen müthiş keyifli, heyecanlı, sürükleyici , farklı bir coğrafyada olağanüstü görüntülerle bezenmiş bir dram-komedi ortaya çıksın. Üstüne üstlük filmin bir de savaş karşıtı, ırkçılık karşıtı çok güzel bir mesajı olsun. Ve insana dair çok şey de olsun içinde.
Böyle bir film izlemek ister misiniz ? Yanıtınız “ Evet” ise İzmir Barosu'nun çatısında “yıldızların altında” serin bir ortamda Rus yönetmen Aleksandr Rogozhkin’in başyapıtı “Kukuska” yı izlemek üzere izleri bekliyoruz.
Yıl 1944, Finlandiya’da Helsinki’nin yaklaşık bin kilometre kuzeyinde ve hatta kutup dairesi içinde yer alan Laponya’dayız. Artık 2.Dünya Savaşının son günleri. Helsinki’den Laponya’ya kadar tüm Finlandiya, yılın çoğunda yaşanan ağır kış koşullarına karşın Fin, Sovyet ve Alman askerlerinin cirit attığı yer… Finlandiya’nın kuzeyindeki Laponya ise, yaklaşık üç bin yıl önce Asya’dan gelen farklı etnik kökene sahip Samilerin ( Laponlar) yoğun olarak bulunduğu bir bölge. Daha çok avcılık, balıkçılık ve ren geyiği yetiştiriciliği ile uğraşan kendi halinde barışçı Lapon halkı için savaş ve düşmanlık anlam taşımayan kavramlar.
Savaş, olağan koşullarda bir araya gelmeleri asla mümkün olmayan kahramanlarımızı Laponya’da bir araya getirecektir. Finlandiya’da üniversite öğrencisi iken, isteği dışında askere alınan, savaşta esir düşen ve üzerine Nazi “Guguk Kuşu” üniforması giydirilerek zincirle bir kayaya bağlanan Finli asker; kahramanlık değil de, aşk üzerine lirik şiirler yazdığı için “ Bizden değil” denilerek hakkında ihbarda bulunulan ve savaş suçu isnadıyla yargılanmak için götürülen bir Sovyet yüzbaşı ve dört yıl önce savaşmak için askerlerce evden alınarak götürülen ve sonra ölüm haberini aldığı eşinin hasreti ile yanan, zor doğa koşullarında Laponya kırsalında balık avlayarak, Ren Geyiği yetiştirerek ayakta kalmaya çalışan yalnız bir Lapon kadın. İşte yönetmen Aleksandr Rogozhkin, böylesine ayrı dünyaların insanlarını, üstelik aralarında konuşabildikleri ortak dilleri olmamasına karşın öyle bir ustalıkla bir araya getirmiş ki, görülmeye değer.
Kukushka, ülkemizde Guguk Kuşu adı ile oynamış. Ama hemen belirteyim ki, yönetmen Milos Forman’ın hepimizin çok iyi bildiği ve Jack Nicholson’ın müthiş başarıyla oynadığı Guguk Kuşu’ndan farklı ve ama sanırım onun kadar güzel bir film.
Bu kadar çok askerden ve savaştan söz edince Kukushka’nın bir “savaş” ve “ kahramanlık” filmi olduğunu sakın düşünmeyin. Filmin mesajı savaş karşıtlığı, vicdani red, anti şövenizm ve yaşam , ölüm ve ruh üzerine. Böyle olunca da biz hukukçuların üzerinde çokça düşüneceği ve konuşacağı bir film Kukushka. Son olarak şunu da belirteyim, filmin sonunda “beden ve ruh” üzerine kökeni şamanızme kadar varan ritüeller var. Bunları da tartışacağız elbette. Hepinize iyi seyirler…
Hüseyin Özgür