23 Nisan 1920 tarihi, evrensel boyutta etkiler göstererek uluslararası önemli bir sürecin başlatılmasında, sömürgeci emperyalist devletlerin mazlum uluslar üzerindeki kıskacının parçalanmasında tarihi bir başlangıç olmuş, günümüzdeki siyasal dünya coğrafyasının oluşumunda örnek ve yol gösterici bir rol oynamıştır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza armağan olan bu bayramda ülkemizin daha büyük hedefler doğrultusunda ilerlemesine millet olarak katkıda bulunmak en büyük görevimizdir.
23 Nisan 1920; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk Halkının egemenliğini ilan ettiği tarihtir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır düşüncesi doğrultusunda saltanat ve işgal güçlerine karşı başlatılan milli mücadele hareketiyle, ulusal egemenliğe dayalı tam bağımsız bir Türkiye’nin temeli atılmıştır. İlk defa 1929 yılında bayram olarak kutlanmaya başlanmış, bu kutlu ulusal bağımsızlık günümüzü; gelecek nesillerin daha başarılı işlere imza atmaları ve gelecek nesillere verdiği önemin simgesi olarak 27 Mayıs 1935 tarihinde ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan etmiş ve çocuklara armağan edilen tek bayram olmuştur. 1979’un UNESCO tarafından ‘ÇOCUK YILI’ ilan edilmesiyle de bu bayram uluslararası nitelik kazanmıştır.
Milletler özgürlük uğruna kendi direnişlerini sonuna kadar devam ettirmek zorundadır. Türk Milleti 1920 baharında şahlanarak eşsiz bir liderle elele – gönül gönüle vererek, Anadolu’da gerçekten bağımsız bir devlet kurmuştur. Meclisin kuruluşuyla Türk Milleti azim ve kararlılığını ortaya koymuş, milli kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandırmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara verdiği bu güzel armağana rağmen, bu sene hazırlanan müfredat program taslağında Atatürk’le ilgili konuların azaltıldığını ve İsmet İnönü’nün müfredat programdan çıkarıldığını görmekte ve İzmir Barosu olarak bu duruma karşı tavır almakta ve eleştirmekteyiz. Ülkemiz muasır medeniyetler seviyesine, çocuklara vereceğimiz idealist ve yaratıcı eğitim sistemiyle ulaşacaktır.
Çocukların; küçük yaşlarına rağmen eve ekmek getirmeye zorlanarak çocuk işçi olarak çalıştırılması, erken yaşlarda yasalara aykırı olarak evlendirilmeye çalışılması, çocuklara karşı gerek aile içi, gerekse toplumda gösterilen şiddet ve suça sürüklenilerek işlenilen bir suçun tarafı yapılmaya çalışılması içimizi sızlatmakta ve Çocuk Hakları Merkezimiz aracılığıyla İzmir Barosu olarak daha fazla çaba sarf etmemize sebep olmaktadır. Çocukların reyting kaygısıyla televizyon programlarına kimlikleri ifşa edilerek konu edilmesi meslek camiamızda büyük rahatsızlığa sebep olmaktadır. Bizler çocuklarımıza onurlu bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadele ateşimizi güçlendirmeliyiz.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında bütün çocukların çocukluklarını çocukça doyasıya yaşamaları, gelecek nesillerin daha mutlu bir yaşam sürmeleri için kendilerini geliştirmeleri dileğiyle ayrım gözetmeksizin tüm dünya çocuklarının ÇOCUK BAYRAMINI KUTLUYORUZ.
Saygılarımızla.
İzmir Barosu Başkanlığı