HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Meslektaşlarımızın Uğradığı Kötü Muamele Nedeniyle Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde Basın Açıklaması Yapıldı

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İzmir Barosu tarafından, İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyelerinin geçtiğimiz günlerde karşılaştığı kötü muamele ile mültecilerin yaşadıkları insan hakları ihlalleri hakkında Harmandalı Geri Gönderme Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı.

14:25 . 20 Mayıs 2019

İzmir Barosu tarafından, İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi meslektaşlarımız geçtiğimiz günlerde karşılaştığı kötü muamele ile mültecilerin yaşadıkları insan hakları ihlalleri hakkında Harmandalı Geri Gönderme Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı.

 

İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel tarafından okunan açıklamaya, ÇHD, ÖHD, Mülteci-Der, Halkların Köprüsü Derneği, Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi ile TOHAV destek verdi.

 

Açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz

 

 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

Bugün İzmir Barosu yönetimi, avukatları ve basın açıklamamıza katılan İzmir sivil toplum kuruluşları ile Harmandalı Geri Gönderme Merkezi önündeyiz.

 

Göç ve iltica oldukça önemli, temel insan haklarının korunması kapsamında ivedilikle hareket edilmesi gereken özel bir çalışma alanıdır. İzmir Barosu 2014 yılından bugüne idari gözetim altında tutulan ve adli yardım kapsamında olan kişilere ücretsiz avukatlık hizmeti vermektedir. Bu bağlamda dört yüz kadar avukatımıza eğitim verilmiş ve bu avukatlarımızın bini aşkın dosyayı takip etmesi sağlanmıştır.

 

Göç ve iltica alanında çalışma yürüten baromuz üyesi avukatlar büyük bir özveri ile çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak, 14 Mayıs 2019 tarihinde, İzmir Barosu mensubu sekiz avukat ve bir tercüman adli yardım görevlerini ifa etmek amacıyla geldikleri Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde hukuk dışı bir muameleyle karşılaşmışlardır.  Meslektaşlarımız ve görevini yapmakta olan tercüman saat 14:00 ile 17:30 arasında hukuka aykırı olarak özgürlüklerinden yoksun bırakılmış, görev yapmaları engellenmiş, müvekkillerine ve dosyalarına erişimleri imkânsız kılınmıştır.

 

İki saati aşan bir süre boyunca sekiz avukat ve bir tercümanın avukat görüşme odalarının bulunduğu koridorun her iki kapısı da kapatılarak yardım çağrılarının yanıtsız bırakılması, kapının açılmasının ardından da dışarı çıkmalarının fiili müdahale ile engellenmesi, bu süre içerisinde tuvalet, su gibi insani ihtiyaçlarını karşılama olanaklarından yoksun bırakılmaları Türk Ceza Kanunu’nun 94/2-b fıkrasında düzenlenen işkence suçu kapsamında eylemlerdir. Tüm bu süreçte yakın zamanda doğum yapmış bir meslektaşımız da sağlık sorunları yaşamıştır.

 

Sekiz meslektaşımızın görevini yaparken maruz kaldığı bu hukuksuzluk, yıllardır idari gözetim altında tutulan yabancıların ve görevini yapmaya çalışan avukatların Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde karşılaştığı ihlalleri basın ve kamuoyu ile paylaşmamızı zorunlu kılmıştır.

 

Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde yaşanan bu olay hak ihlallerinin ilki olmadığı gibi maalesef münferit de değildir. Geri Gönderme Merkezi’nde görevini yapmaya çalışan avukatların maruz kaldığı ihlaller merkezde tutulan tüm yabancıların karşı karşıya bırakıldığı ihlallerden bağımsız olmadığı gibi; özünde merkezde tutulan yabancıların uğradığı hak ihlallerini gizlemeye, iltica hakkına ve avukatlık hizmetlerine erişimlerini engellemeye yönelik sistematik bir uygulamadır.

 

Harmandalı Geri Gönderme Merkezi tarafından görev yapmaya çalışan avukatların merkez binasına girişte çantaları aranmakta, avukatlar X-Ray cihazından geçmeye zorlanmakta, bahçe giriş nizamiyesi ile kurum binası arasındaki 200 metre kadar yol özel güvenlik nezareti olmadan geçilememekte ve avukatlar binaya giriş ve çıkışta kendilerine nezaret edecek özel güvenlik görevlisini beklemek, onunla bu yolu yürümek, gerektiğinde tuvalete dahi özel güvenlik ile gitmek zorunda bırakılmaktadırlar. Ayrıca avukatların telefonu ile binaya girişi de idare tarafından engellenmektedir.

 

Tüm bu olumsuz uygulamaların yanında avukatların ve yabancıların dilekçeleri kayda alınmamakta, dilekçeler yırtılmakta, yazılı başvurulara cevap verilmemekte, avukatlar özel güvenlik görevlileri ile muhatap bırakılarak bina içerisinde kamu personeline ulaşmakta bile güçlük çekmektedirler.

 

     Harmandalı Geri Gönderme Merkezi, her geçen gün çıkartılan yazılı olmayan ve tarafımıza resmi olarak tebliğ edilmeyen uygulamaları ile avukatlık mesleğini zedeleyici, onur kırıcı ve keyfi uygulamalar yapmayı alışkanlık haline getirmiş durumdadır. Kurum personelinin avukatlara karşı kullandığı saygı sınırını aşan dil, lakayt, yasalara ve genel hukuk mantığına aykırı uygulamalar ile üslup ve davranış şekilleri kurumun sistematik bir tutumu haline gelmiştir.

 

Avukatların maruz kaldığı ihlallerin yanı sıra merkezde tutulan yabancılardan, baromuza ve pek çok sivil toplum kuruluşuna hak ihlali ihbarları yapılmaktadır.

 

İhlaller başta sağlık hizmetlerine erişememe, kötü muamele, hakaret, darp, uygun koşullarda barınamama, temizlik malzemesi ve sıcak suya erişememekten kaynaklanan yaygın bulaşıcı deri hastalıkları, yeterli beslenememe, çocukların merkezde mahremiyetten yoksun tutulmaları ve eğitim haklarından mahrum bırakılmaları, dilekçe hakkını kullanamama, avukata erişememe, gönüllü geri dönüşe zorlanma, bulaşıcı hastalık riski, hassas gruplara gerekli özen ve önceliğin tanınmaması, telefon hakkını kullanamama konularında yoğunlaşmaktadır. Bu muamelelere muhatap olan yabancılar, maruz kaldıkları ihlaller karşında sınır dışı edilme tehdidi ve korkusu ile şikâyetçi olamamaktadır. Yabancıların tüm bu ihlaller karsında beden ve ruh sağlığı bozulmakta hatta intihara varan vakalar yaşanmaktadır.

 

Meslektaşlarımızın maruz kaldığı ihlallere ilişkin gerekli cezai, disiplin hukukundan kaynaklı ve idari başvurular yapılmış olup konunun takipçisi olunacaktır. Daha evvel İzmir Barosunca hazırlanan Geri Gönderme Merkezi Raporu güncellenmiştir. Bu raporumuz basın ve kamuoyu ile paylaşılacak, ulusal ve uluslararası hukuk mekanizmalarına ulaştırılacaktır.

 

Geri Gönderme Merkezlerinin; ceza infaz kurumu değil, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında kurulmuş idari binalar olduğu, burada bulunanların da suçlu yahut güvenlik tehdidi oluşturan kişiler olmadığı unutulmamalıdır.

 

İzmir Barosu ve basın açıklamamıza katılan sivil toplum kuruluşları, Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde yaşanan hak ihlallerin bugün olduğu gibi yarın da takipçisi olacaktır. Geri Gönderme Merkezince avukatlara yönelik takınılan tutum ve davranışlar hukuk mücadelemizi engelleyemeyecek, aksine ihlallerin önüne geçmek için daha güçlü ve örgütlü bir mücadele sürdürülecektir.

 

İzmir Barosu olarak söz konusu saldırıyı en ağır şekilde kınıyor, bu saldırıyı gerçekleştirenler hakkında gerekli adli ve idari yaptırımların vakit kaybetmeden uygulanmasını talep ediyoruz.

 

İzmir Barosu Başkanlığı