HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

İzmir Barosu’nda Kent, Yaşam ve Kadın Konuşuldu

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından “Kent, Yaşam ve Kadın” başlıklı bir çalışma düzenlendi.

13:24 . 15 Mart 2019

İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından “Kent, Yaşam ve Kadın” başlıklı bir çalışma düzenlendi.

 

Üç oturum halinde gerçekleşen çalışmanın açılış konuşmasını yapan İzmir Barosu Genel Sekreteri ve Kadın Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Perihan Çağrışım Kayadelen, alanda kadınlarla bir arada olmanın ve Baro’nun Kadın Hakları Merkezi’nin her zaman onların yanında olduğunu göstermenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Av. Özge Adalı’nın kolaylaştırıcılığında yapılan ilk oturumda, Ekonomist Derya Altun “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme”, Yüksek Şehir Plancısı Nursun Akıncı “Kent Politikası” ve İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer ise “Kent, Köy Yaşamı” başlıklı sunumları gerçekleştirdiler.

 

Av. Meliha Yaman Yurdugül kolaylaştırıcılığında yapılan ikinci oturumda Prof. Dr. Solmaz Zelyut “Görünen ve Görünmeyen Şiddet”, Prof. Dr. Nilgün Özçakar “Kent ve Sağlık(lı)sız Yaşam” ve Av. Berna Babaoğlu Ulutaş “Kent Hakkı” başlıklı sunumları gerçekleştirdiler.

 

Çalışmanın Av. Perihan Çağrışım Kayadelen kolaylaştırıcılığında gerçekleşen son oturuma sendikada örgütlenme haklarını kullandıkları için işten atılan direnişçi kadın işçiler Elif Akçanerik ve Dilan Yıldız ile Tariş direnişçilerinden Emine Çakır konuşmacı olarak katıldılar.

 

KADINLAR BİR KERE KARAR VERDİ Mİ ARTIK KORKU KALMIYOR

 

Direnişteki Sibaş işçilerinden Elif Akçanerik, çalışma koşullarının ağırlığından dolayı sendikada örgütlenme kararı aldıklarını söyleyerek, “çoğunluğu sağladık ve sendikamız bakanlıktan yetkiyi aldı. Sendikada örgütlendiğimizi öğrenen patron önce 8 arkadaşımızı işten attı. Bizlere e-devlet şifrelerini kendisine vermemiz ve sendikadan istifa etmemiz için tehdit etti. Kadınlar bir kere karar verdi mi artık korku kalmıyor. Sendikadan istifa etmeyi reddettik. Parça parça 80 kişiyi işten attı” dedi. İşverenin yetki itirazı üzerine geçen uzun yargı sürecine değinen Elif Akçanerik “hukuk nerede, adalet nerede?” dedi. 72 gündür fabrika önünde direndiklerini söyleyen Sibaş işçisi Elif Akçanerik işten çıkarılalı bir yıl olduğunu, bu süre zarfında işverenin diğer işyerleriyle görüşerek iş bulmalarının engellediğini söyledi. Sendikalı olarak işlerine dönene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini ifade eden Akçanerik, “Biz varsak, üretiyorsak patronların karı, kazancı var. İşçiler olarak birleşmeli, sermayeye boyun eğmemeliyiz” dedi.  

 

BU MÜCADELEYİ ZAFERE ULAŞTIRMAK GÖREVİMİZ

 

Bir diğer Sibaş İşçisi olan Dilan Yıldız ise direniş sürecinde yaşadıklarını anlatarak “İlk günler biz kadınların fabrika önündeki direnişi köyümüzde yadırgandı. Bazı arkadaşlarımızın aileleri, özellikle babaları karşı çıktı. Ama ona rağmen kadınlar bir yolunu buldu direniş alanında yerini aldı. İlk günlerden itibaren en büyük destekçilerimiz çocuklarımız oldu” dedi. Yaşadıkları köy muhtarının da işverenden yana olduğunu ifade eden Dilan Yıldız, 31 Mart yerel seçimleri için kendi adaylarını çıkardıklarını ifade ederek “Daha önce kadınlar olarak böyle bir şey aklımızın ucundan bile geçmezdi. Köyümüz emekçi köyü ve muhtarlık patron destekçilerine bırakılmayacak kadar kıymetli” dedi.