HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Basına ve Kamuoyuna

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

Savunmanın temsilcileri olarak, Alevi toplumuna karşı işlenen suçların en ciddi şekilde araştırılarak sorumlularının cezalandırılmasını talep ediyor ve Maraş katliamında hayatlarını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

21:14 . 19 Aralık 2018

Türkiye insan hakları tarihinin en kanlı sayfalarından biri 1978 yılında, bugün başlayan olaylar neticesinde, Maraş'ta yazıldı. 19 Aralık günü Alevi yurttaşlara karşı başlatılan ve provokasyonlarla geniş çaplı bir pogroma dönüşen saldırılar, 26 Aralık tarihine kadar devam etti. Alevilere ait evler ve iş yerleri yağmalandı, DİSK, TÖB-DER, POL-DER ve CHP binaları tahrip edildi. Olaylar sonucunda aralarında bebeklerin, kadınların ve çocukların bulunduğu 111 sivil vahşi yöntemlerle katledildi. Katliamı yapanların ve göz yuman kamu görevlilerinin içinden milletvekilleri ve hatta bakanlar çıktı. Maraş katliamı, ülkemizin insan hakları konusunda yaşanan ihlallerde çok yaygın olan cezasızlık uygulamalarının bir diğer örneği olarak mahkemelerin tozlu dosyalarında sıkışıp kaldı. Nitekim 1991 yılına gelindiğinde olayla ilgili yargılanan 804 kişiden cezaevinde bulunan tek bir hükümlü kalmamıştı.

 

Bugün gelinen noktada ülkemiz siyasal iklimi dezavantajlı birçok grup ve özellikle Aleviler için hala büyük riskler taşımaktadır. Alevilerin "laik eğitime" dair talepleri ısrarla karşılanmamakta, sürekli değiştirilen sistem yüzünden Alevi çocukları zorunlu din dersini de aşan bir şekilde İmam Hatip Liselerine gitmek zorunda bırakılmakta, Alevilerin ibadet yeri olan Cemevlerine statü verilmemekte ve Alevilerden alınan vergiler hiçbir surette temsil edilmedikleri Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesinde de kullanılmaktadır.

 

Daha geçtiğimiz aylarda İzmir ve çevre illerde Alevi dernekleri ve yöneticilerine karşı ayrımcı uygulama pratikleri yaşandığı ve Alevi evlerine çarpı konulması gibi tehdit içeren saldırılarla karşı karşıya kalındığı bilinmektedir. Ne yazık ki bu saldırıların failleri de Maraş'takiler gibi ortaya çıkarılmamıştır. Bu yaşananlar, toplumun büyük bir kısmını oluşturan Alevi yurttaşların hala ciddi bir güvenlik riski taşıdığını ortaya koymaktadır.

 

Bu bağlamda, savunmanın temsilcileri olarak, siyasal iktidardan ülkemizde yaygın ve sistematik şekilde süre giden insan hakları ihlallerinde cezasızlık uygulamasından vazgeçilmesi için gerekli adımları atmasını, Alevi toplumuna karşı işlenen suçların en ciddi şekilde araştırılarak sorumlularının cezalandırılmasını, kamu hizmetlerinde Alevi yurttaşların karşılaştığı ayrımcı uygulamaların derhal sonlandırılarak Alevi kimliğine yönelik asimilasyon politikalarına son verilmesini talep ediyor ve Maraş katliamında hayatlarını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

 

İzmir Barosu Başkanlığı